İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

;

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ NEDİR?

İşyeri ortamında var olan tehlikeleri bertaraf ederek risklerin minimize edilmesiyle çalışanı iş kazalarından, meslek hastalıklarından koruyan, üretim güvenliğini temin ederek, zamanın ve kişisel performansın da maksimum verimlilikte kullanılmasını sağlayan, işyerlerinde kullanılan her türlü araç, gereç ve makine ile bina güvenliğini risk altında tutabilecek diğer unsurların güvenlik denetimi ile, çalışanın ve işyeri ortamının güvenliğinin yanı sıra işyeri çevresinin de güvenli alanlar olarak kalmasını sağlayan ve bu kapsamda yapılan teknik ve bilimsel çalışmaların tümüdür.


 ÜLKEMİZDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SÜRECİ

1989 yılında çıkarılan 89/391/EEC sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Direktifi, iş sağlığı ve güvenliği alanında çerçeve direktif olarak kabul edilmiş ve daha sonra bu çerçeve direktife dayanarak çok sayıda bireysel direktif çıkarılmıştır. Ülkemizde 2012 yılında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da Avrupa Birliği yasalarına uyum sürecinde hayatımıza girmiştir.
Yaşamın başlangıcından günümüze, teknolojinin çalışma hayatında yarattığı büyük dönüşümler, bir yönüyle toplumsal refahın yaratımı ve gelişimini hedeflerken, diğer tarafıyla ise;  insan yaşamını ve içinde yer alınan çalışma ortamına yönelik tehdit algısını belirlemiştir.
Sanayi çağının oluşmaya başladığı dönemlerden bugüne, makineleşmenin ve üretim süreci içerisinde yer alan birbirinden farklı kimyasal maddelerin oluşturduğu iş kazaları ve meslek hastalıkları o dönemlerden günümüze belirgin bir toplumsal sorun haline gelirken, diğer açıdan; oluşan bu sorunların önlenmesine yönelik güvenlik tedbirlerinin alınmasını da gerekli kılmıştır.
Bu kapsamda çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla;  işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlamak amacıyla, tüm işletmelerde uygulanması zorunlu hale getirilmiştir.


ÜLKEMİZDE YAŞANAN ACI ÖRNEKLER

13.05.2014 de  gerçekleşen ve 301 işçinin ölümüne sebebiyet veren Soma maden faciasını hiçbirimiz unutmadık. İş güvenliği hizmetlerinin yetersiz olması ve işverenlerin bu konuda gerekli tedbirleri ve güvenlik önlemlerini almaması sonucunda bu tür kazaların yaşanması kaçınılmazdır.

06.09.2014 tarihinde Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında, işçileri taşıyan asansör 32. kattan zemine çakıldı ve sonucunda 10 işçimiz hayatını kaybetti.


29.11.2016 da Adana'nın Aladağ  ilçesinde  10'u öğrenci  12 kişi yurt da çıkan yangın ile yaşamını yitirdi.

İstanbul Beykoz’da 3. İstanbul Köprüsü’nün Çavuşbaşı  Viyadüğü inşaatında beton dökme çalışmaları sırasında göçük meydana geldi. Olayda 3 işçi hayatını kaybederken 1 işçi de yaralandı.

KOCAELİ’nin Gebze ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatı devam eden 7 nolu viyadükte, beton blok montajı sırasında çökme meydana geldi.

03.07.2020 tarihinde Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama nedeniyle 4 işçi yaşamını yitirdi.

Türkiye’nin iş güvenliği konusunda milat olup ders çıkarması gereken bu acı olaylar karşımızda iken, bizler ne yazık ki bu kötü örneklerden hala ders çıkaramadık!
 




Kaynakça:
6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu
Gazete ve sosyal medya haberleri